Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
- You don't go to school on Sunday, do you?
O okulunu çok seviyor.
- She likes her school a lot.
Hukuk fakültesine gideceğim.
- I'm going to go to law school.
Tom az önce hukuk fakültesinden mezun oldu.
- Tom has just graduated from law school.
Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?
- Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied?
Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
- Tom always stays at school as late as the teachers allow him to.
Nisanda bir sürü okul etkinliklerimiz var.
- In April we have a lot of school events.
Okul kütüphanemizin bir sürü kitabı var.
- Our school library has many books.
Bizim tekne bir balık sürüsünü izledi.
- Our boat followed a school of fish.
Bizim güzel bir okul kütüphanemiz var.
- We have a nice school library.
Mary güzel bir elbise giyerek okulda ortaya çıktı.
- Mary showed up at school wearing a nice dress.
Tom Mary'nin okuldaki davranma tarzını görmezlikten gelmeye devam etmeyi reddetti.
- Tom refused to continue to ignore the way Mary was behaving at school.
O eli ağzının üzerinde okul kızlarının yapma tarzına güldü.
- She laughed the way schoolgirls do, with her hand over her mouth.