Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Onu alması için Tom'u zorlamak zorunda kaldım.
- I had to force Tom to take it.
Tom'u istifaya zorlayamayız.
- We can't force Tom to resign.
Tom'u bunu yapması için zorlayamazsın.
- You can't force Tom to do that.
Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to do that.
Linda Dan'ı onunla evlenmeye zorlamak için asılsız gebelik iddialarında bulundu.
- Linda made false claims of pregnancy to force Dan to marry her.