to forbid, disallow, or proscribe; to make illegal or illicit

listen to the pronunciation of to forbid, disallow, or proscribe; to make illegal or illicit
الإنجليزية - التركية

تعريف to forbid, disallow, or proscribe; to make illegal or illicit في الإنجليزية التركية القاموس.

prohibit
{f} yasaklamak
prohibit
{f} önlemek
prohibit
{f} yasak etmek
prohibit
{f} menetmek
prohibit
men etme
prohibit
(Kanun) men etmek
prohibit
olma

Sağlığının az olması onu seyahatten alıkoydu. - Poor health prohibited him from traveling.

Okulun kıyafet kodu saçınızı doğal olmayan bir rengi boyamanızı yasaklıyor. - The school's dress code prohibits dyeing your hair a non-natural color.

prohibit
olanak vermemek
prohibit
engel olmak
prohibit
yasakla

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar. - My parents prohibited me from seeing Tom again.

Her din cinayeti yasaklar. - Every religion prohibits murder.

prohibit
{f} önüne geçmek
prohibit
engel/yasakla
prohibit
mani olmak
prohibit
resmen menetmek
الإنجليزية - الإنجليزية
prohibit

The restaurant prohibits smoking on the patio.

to forbid, disallow, or proscribe; to make illegal or illicit
المفضلات