to follow with enmity; to persecute; to call to account

listen to the pronunciation of to follow with enmity; to persecute; to call to account
الإنجليزية - التركية

تعريف to follow with enmity; to persecute; to call to account في الإنجليزية التركية القاموس.

pursue
izlemek

Polis tıbbi konulardaki kriminal suçlamaları izlemekte isteksizdir. - The police are reluctant to pursue criminal charges in medical cases.

pursue
{f} takip etmek
pursue
{f} kovalamak
pursue
sürdürmek

Eğitimini sürdürmek istiyor musun? - Do you intend to pursue your education?

pursue
{f} devam etmek
pursue
meşguliyetine devam etmek
pursue
(fiil) izlemek, peşinde koşmak, takip etmek, kovalamak, peşinde olmak, peşine düşmek, yürütmek, devam etmek, sürdürmek
pursue
peşini bırakmamak
pursue
gözetmek
pursue
el çantası
pursue
(işe/vb.) devam etmek
pursue
(talihsizlik/vb.) peşini bırakmamak
pursue
{f} peşinde

Barışı ara ve onun peşinden git. - Seek peace and pursue it.

Şiddete son ver; barışın peşinden koş. - End violence; pursue peace.

pursue
{f} yürütmek
pursue
{f} peşinde olmak
pursue
(Mukavele) izlenmek
pursue
bir düziye gitmek
pursue
{f} kovalamak, peşine düşmek, izlemek, takip etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
pursue
to follow with enmity; to persecute; to call to account
المفضلات