to follow a matter judicially, as a complaining party; to act as a prosecutor

listen to the pronunciation of to follow a matter judicially, as a complaining party; to act as a prosecutor
الإنجليزية - التركية

تعريف to follow a matter judicially, as a complaining party; to act as a prosecutor في الإنجليزية التركية القاموس.

pursue
izlemek

Polis tıbbi konulardaki kriminal suçlamaları izlemekte isteksizdir. - The police are reluctant to pursue criminal charges in medical cases.

pursue
{f} takip etmek
pursue
{f} kovalamak
pursue
sürdürmek

Eğitimini sürdürmek istiyor musun? - Do you intend to pursue your education?

pursue
{f} devam etmek
pursue
meşguliyetine devam etmek
pursue
(fiil) izlemek, peşinde koşmak, takip etmek, kovalamak, peşinde olmak, peşine düşmek, yürütmek, devam etmek, sürdürmek
pursue
peşini bırakmamak
pursue
gözetmek
pursue
el çantası
pursue
(işe/vb.) devam etmek
pursue
(talihsizlik/vb.) peşini bırakmamak
pursue
{f} peşinde

Barışı ara ve onun peşinden git. - Seek peace and pursue it.

Ben uluslararası finansta bir kariyer peşinde koşmayı planlıyorum. - I plan to pursue a career in international finance.

pursue
{f} yürütmek
pursue
{f} peşinde olmak
pursue
(Mukavele) izlenmek
pursue
bir düziye gitmek
pursue
{f} kovalamak, peşine düşmek, izlemek, takip etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
pursue
to follow a matter judicially, as a complaining party; to act as a prosecutor

    الواصلة

    to fol·low a mat·ter judicially, as a complaining party; to act as a pros·e·cu·tor

    النطق

المفضلات