Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
الإنجليزية - التركية
تعريف to follow a helical or spiral course; to be in the form of a helix في الإنجليزية التركية القاموس.
- twist
- {f} burmak
- twist
- {f} burkmak
- twist
- kanırtmak
- twist
- döndürmek
- twist
- eğriltmek
- twist
- bükülme
- twist
- eğilim
- twist
- çevirme
- twist
- {i} kıvrım
Banliyölerde caddeler kıvrımlı ve dardır.
-Streets are often twisted and narrow in the suburbs.
- twist
- {f} bük
Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.
-Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.
O gerçekten bükülmüş.
-That's really twisted.
- twist
- şeklini değiştirmek
- twist
- {i} tvist (dans)
- twist
- {i} burkulma
- twist
- {i} kıvırma
Kolumu kıvırmayı bırak!
-Stop twisting my arm!
- twist
- (isim) büklüm, dönme, burkma, bükülme, burkulma, kıvırma, bükme, çarpıtma, kıvrım, düğüm, yeni çözüm, eğilim (kötü), sarma sigara, ibrişim, ip, girdap, viraj, dönemeç, tvist (dans)
- twist
- {i} ibrişim
- twist
- {i} dönme
- twist
- {f} ters anlam vermek, çarpıtmak
- twist
- {f} çarpıtmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to follow a helical or spiral course; to be in the form of a helix في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- twist
to follow a helical or spiral course; to be in the form of a helix
الواصلة
to fol·low a hel·i·cal or spir·al course; to be in the form of a he·lixالنطق
Resimler
المفضلات