to fire or dismiss an employee

listen to the pronunciation of to fire or dismiss an employee
الإنجليزية - التركية

تعريف to fire or dismiss an employee في الإنجليزية التركية القاموس.

can
{f} yapabilmek

O, yurtdışında eğitim yapabilmek için çok çalışıyor. - He works hard so that he can study abroad.

can
{f} ebilmek
can
{i} popo

Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor. - I ate too many beans and now my backside cannot stop singing.

can
-ebilmek
can
{i} konserve kutusu
can
konserve yapmak
can
teneke kutu

Tom teneke kutuların birini aldı, onu açtı ve bir yudum aldı. - Tom picked up one of the cans, opened it, and took a sip.

O, caddedeki teneke kutuları topladı. - He picked up cans in the street.

can
ebil(mek)
can
argo yüznümara
can
ABD

ABD, Kanada ile komşudur. - The United States borders Canada.

Biz ABD'ye hayır diyebilir miyiz? - Can we say no to the USA?

can
{f} konservelemek
can
{i} argo tuvalet, memişhane, yüznumara
can
(Tekstil) kova

Biz sadece Tom'u kovamayız. - We can't just fire Tom.

Kovanda sadece tek bir kraliçe olabilir. - There can be only one queen in the hive.

can
{f} kayıt yapmak (ses ya da görüntü)
can
-ebil-, yapmak imkânı olmak: Can you do this work? Bu işi yapabilir misin? I couldn't find my hat. Şapkamı bulamadım
can
{i} argo klozet; hela taşı
can
{f} uzaklaştırmak (okul)
can
{f} kovmak

Tom'u kovmaktan daha iyi bir şey istemiyorum ama bunu yapamıyorum. - I'd like nothing better than to fire Tom, but I can't do that.

الإنجليزية - الإنجليزية
can

The boss canned him for speaking out.

to fire or dismiss an employee

    الواصلة

    to fire or dis·miss an em·ploy·ee

    التركية النطق

    tı fayr ır dîsmîs ın employi

    النطق

    /tə ˈfīr ər dəsˈməs ən emˈploiē/ /tə ˈfaɪr ɜr dɪsˈmɪs ən ɛmˈplɔɪiː/
المفضلات