Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to fill up; to make full or complete

listen to the pronunciation of to fill up; to make full or complete
الإنجليزية - التركية

تعريف to fill up; to make full or complete في الإنجليزية التركية القاموس.

fulfill
{f} yerine getirmek

Ben sadece benim toplumsal yükümlülüklerimi yerine getirmek için partiye gittim. - I only went to the party to fulfill my societal obligations.

Sen benim emirlerimi yerine getirmek için buradasın. - You are here in order to fulfill my commands.

fulfill
{f} karşılamak
fulfill
{f} yerine getirmek, yapmak: fulfill an obligation bir görevi yerine getirmek
fulfill
{f} yapmak
fulfill
ergi
fulfill
bkz.fulfil
fulfill
tamamla
fulfill
ing fil nail olmak
fulfill
fulfillment nail olma
fulfill
yapma

Değişmez bir karar verdikten sonra, o, hayallerini gerçekleştirmek için planlar yapmaya başladı. - Having made an unwavering decision, he started to make plans to fulfill his dreams.

İsteklerimden herhangi birini benim için yapmamanı istiyorum. - I ask you not to fulfill for me any of my requests.

fulfill
{f} uygulamak
fulfill
yerine getirme

Sözlerini yerine getirmelisin. - You should fulfill your promises.

Tom yükümlülüklerini yerine getirmedi. - Tom didn't fulfill his obligations.

fulfill
{f} tamamlamak
fulfill
gerçekleştir/yap
fulfill
{f} bitirmek
fulfill
icra
fulfill
ifa
fulfill
{f} gidermek

Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır. - Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health.

الإنجليزية - الإنجليزية
fulfill