to fiddle, play with, or mess around

listen to the pronunciation of to fiddle, play with, or mess around
الإنجليزية - التركية

تعريف to fiddle, play with, or mess around في الإنجليزية التركية القاموس.

noodle
(Eczacılık) Kesme makarna
noodle
{i} şehriye

Anlık şehriyeler üniversite öğrencileri arasında temel bir yemektir. - Instant noodles are a staple among college students.

Senin burnunda bir şehriye var. - You have a noodle on your nose.

noodle
avanak
noodle
şerit halindeki makarna
noodle
{i} saksı
noodle
{i} k.dili. kafa
noodle
budala/şehriye
noodle
{i} budala
noodle
{i} kafa
noodle
budala veya sersem kimse
noodle
{i} erişte

Tom bir kase çabuk hazırlanan erişte yedi. - Tom ate a bowl of instant noodles.

Erişte mi yoksa pilav mı yemek istiyorsun? - Do you want to eat noodles or rice?

الإنجليزية - الإنجليزية
noodle

If the machine is really broken, noodling with the knobs is not going to fix it.

to fiddle, play with, or mess around
المفضلات