الإنجليزية - التركية
تعريف to fasten with a cable في الإنجليزية التركية القاموس.
- cable
- (Askeri) gomina
- cable
- tel çekmek
- cable
- (Bilgisayar) kablolu
Tüm kasaba kablolu TV'ye sahip.
-The whole town has cable TV.
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
-The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
- cable
- kofre
- cable
- telgraf
- cable
- telgrafla yollamak
- cable
- tel kablo
- cable
- çıngı
- cable
- telgraf havalesi çekmek
- cable
- elektrik
Kablo elektrikli değil.
-The cable is not electrified.
Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.
-The electrician will come and fix the cable next week.
- cable
- (fiil) kablo döşemek, kablo ile bağlamak, telgraf çekmek, kablolu yayın yapmak
- cable
- telgraf çek
- cable
- {i} den. gomene, palamar
- cable
- {f} kablolu yayın yapmak
- cable
- telgraf mesajı
- cable
- telgraf/kablo
- cable
- kablo ile raptetmek bağlamak
- cable
- kablo,v.kablola: n.kablo
- cable
- {f} kablo ile bağlamak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to fasten with a cable في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cable
to fasten with a cable
الواصلة
to fas·ten with a Ca·bleالتركية النطق
tı fäsın wîdh ı keybılالنطق
/tə ˈfasən wəᴛʜ ə ˈkābəl/ /tə ˈfæsən wɪð ə ˈkeɪbəl/
Resimler
السابق
المفضلات