Tom açıkçası bu konuda çok tutkulu hissediyor.
- Tom obviously feels very passionate about this.
Çoğu insan bir şey hakkında çok tutkuludur.
- Most people are very passionate about something.
Ben işim hakkında hırslıyım.
- I'm passionate about my job.
O çok zeki ve hırslı.
- She is very intelligent and passionate.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.