to exert one's self; to work for a certain end

listen to the pronunciation of to exert one's self; to work for a certain end
الإنجليزية - التركية

تعريف to exert one's self; to work for a certain end في الإنجليزية التركية القاموس.

endeavor
{f} çabalamak
endeavor
{i} çaba

Onun bütün çabaları başarısız oldu. - All his endeavors proved unsuccessful.

Görevimi yapmak için çaba harcadım. - I endeavored to do my duty.

endeavor
{f} gayret etmek
endeavor
{f} çalışmak
endeavor
yapmaya çalışmak
endeavor
{f} uğraşmak
endeavor
{i} uğraş

Bir sonraki uğraşında sana iyi şanslar diliyorum. - I wish you the best of luck in your next endeavor.

endeavor
{f} çaba harcamak
endeavor
hummalı faaliyet
endeavor
(Kanun) teşvik etmek
endeavor
{i} gayret

Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti. - He has consistently endeavored to help the poor.

Görevini yapmak için gayret etti. - He endeavored in order to do his duty.

endeavor
çalışma

Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum. - I wish her the very best in her future endeavors.

Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum. - I wish him the very best in his future endeavors.

endeavor
{i} emek
endeavor
bkz.endeavour
endeavor
{f} gayret et

Görevimi yapmak için gayret ettim. - I endeavored to do my duty.

Görevlerini yapmak için gayret ettiler. - They endeavored in order to do their duty.

الإنجليزية - الإنجليزية
endeavor