Onun bir ayağı çukurda.
- He's got one foot in the grave.
Tom'un bir ayağı çukurda.
- Tom has one foot in the grave.
O ciddi bir hata yaptı.
- He made a grave mistake.
Başkanın ciddi sorumlulukları var.
- The president has grave responsibilities.
Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
- Fadil was buried in an unmarked grave.
Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.
- The secret remained buried in the grave of the famous philosopher.
Dan bir kamyon tarafından çarpıldı ve ağır bir şekilde yaralandı.
- Dan was struck and gravely injured by a truck.
Tom önemli bir hata yaptı.
- Tom made a grave mistake.
Önemli endişelerim var.
- I have grave concerns.
Bütün hayatım boyunca böyle kasvetli bir mezarlık görmedim.
- Never in all my life have I seen such a dreary graveyard.
Lie full low, graved in the hollow ground. —Shakespeare.