Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
O, diğer üyelere yetişmek için çok hızlı koştu.
- She ran very fast to catch up with the other members.
Daha sonra yakalayacağız.
- We'll catch up later.
Tabii ki yakalamak istiyorum!
- Of course I want to catch up!
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Daha sonra size yetişirim.
- I'll catch up with you later.