İnsanlarla görüşmek ve eğlenmek istiyorum.
- I want to meet people and have fun.
Eğlenmek istiyor musun?
- Do you want to have fun?
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
- Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
Hafta sonunda eğlendin mi?
- Did you have fun over the weekend?
Tom'un eğlenmek için paraya ihtiyacı yok.
- Tom doesn't need money to have a good time.
O eğlenmek için şehre gitti.
- He went to the city to have a good time.