to endure or survive an event or action without undue damage

listen to the pronunciation of to endure or survive an event or action without undue damage
الإنجليزية - التركية

تعريف to endure or survive an event or action without undue damage في الإنجليزية التركية القاموس.

weather
{f} (güçlük, tehlike v.b.'ni) atlatmak/savuşturmak
weather
hava tesirlerine karşı dayanmak
weather
havaya göstermek
weather
rahatsız

Sıcak havadan rahatsız olmam. - I don't mind hot weather.

weather
fırtına

Bu fırtınalı havanın devam etmeyeceğini umuyorum. - I hope this stormy weather won't go on.

Meteoroloji uzmanı bir fırtınanın geldiğini söylüyor. - The weatherman says a storm is coming.

weather
hava etkisine tutmak
weather
tehlikeyi bertaraf etmek
weather
yalpalamak
weather
hava etkisi
weather
çatlatmak
weather
hava

Bugün hava dünkünden daha kötü. - The weather today is worse than yesterday.

Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi. - The weather was hot. And pretty humid.

weather
{f} kurutmak
weather
{f} havalandırmak
weather
(fiil) havalandırmak, kurutmak, rengi solmak
weather
(Askeri) meteoroloji X
weather
meyil vermek
weather
hava tesiriyle değişmek
weather
(isim) hava, hava durumu
weather
{f} güneş, yağmur
الإنجليزية - الإنجليزية
weather

Joshua weathered a collision with a freighter near South Africa.

to endure or survive an event or action without undue damage

    الواصلة

    to en·dure or sur·vive an e·vent or ac·tion with·out un·due dam·age

    التركية النطق

    tı endyûr ır sırvayv ın ivent ır äkşın wîdhaut ındu dämıc

    النطق

    /tə enˈdyo͝or ər sərˈvīv ən ēˈvent ər ˈaksʜən wəᴛʜˈout ənˈdo͞o ˈdaməʤ/ /tə ɛnˈdjʊr ɜr sɜrˈvaɪv ən iːˈvɛnt ɜr ˈækʃən wɪðˈaʊt ənˈduː ˈdæməʤ/
المفضلات