Tom iki gün içerisinde apartmanını boşaltmak zorundaydı.
- Tom had to empty his apartment in two days.
Bu kutu boş. İçinde hiçbir şey yok.
- This box is empty. It has nothing in it.
Oda uzun süredir boş.
- The room has been empty for a long time.
Çöp boşaltma zamanıdır.
- It is time to empty the garbage.
Tom iki gün içerisinde apartmanını boşaltmak zorundaydı.
- Tom had to empty his apartment in two days.
Sen olmadan yaşamım tamamen anlamsız olurdu.
- My life would have been completely empty without you.
Aç karnına içki içmemelisin.
- You shouldn't be drinking on an empty stomach.
Bu ilacı aç karnına almamalısın.
- You shouldn't take this medicine on an empty stomach.
Cadde, insan ve trafikten yoksundu.
- The street was empty of people and traffic.
... the beginning of the threat must be found in order to empty the could croon ...
... will see the American dream as an empty promise ...