to emotionally or artistically satisfy; to develop ones gifts to the fullest

listen to the pronunciation of to emotionally or artistically satisfy; to develop ones gifts to the fullest
الإنجليزية - التركية

تعريف to emotionally or artistically satisfy; to develop ones gifts to the fullest في الإنجليزية التركية القاموس.

fulfil
yerine getirmek

Sen benim emirlerimi yerine getirmek için buradasın. - You are here in order to fulfill my commands.

O, görevini yerine getirmek için sağlığını feda etti. - He sacrificed his health to fulfill his duty.

fulfill
{f} yerine getirmek, yapmak: fulfill an obligation bir görevi yerine getirmek
fulfil
gerekeni yapmak
fulfil
gerçekleştirmek

Değişmez bir karar verdikten sonra, o, hayallerini gerçekleştirmek için planlar yapmaya başladı. - Having made an unwavering decision, he started to make plans to fulfill his dreams.

Sami fantezilerini Leyla ile gerçekleştirmek istiyordu. - Sami wanted to fulfill his fantasies with Layla.

fulfil
yapmak
fulfil
tatmin etmek
fulfil
gereksinimlerini gidermek
fulfill
bkz.fulfil
fulfil
karşılamak
fulfil
f., İng., bak. fulfill
fulfil
tamamlamak
fulfil
uygulamak
fulfil
bitirmek
fulfil
gidermek

Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır. - Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health.

fulfill
ing fil nail olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
fulfill
fulfil
to emotionally or artistically satisfy; to develop ones gifts to the fullest

    الواصلة

    to e·mo·tion·al·ly or ar·tis·ti·cal·ly satisfy; to de·ve·lop ones gifts to the fullest

    النطق

المفضلات