Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
- It took her a long time to choose a hat.
Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
- You may choose any book you like.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
- She had to choose her words carefully.
Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
- I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
- Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
- Thanks for the translation. But please choose another flag!
Bizler halkın seçilmiş temsilcileriyiz.
- We are the people's elected representatives.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
She began almost to feel a dislike of Edward; and it ended, as every feeling must end with her, by carrying back her thoughts to Willoughby, whose manners formed a contrast sufficiently striking to those of his brother elect.
... I can tell you that if you were to elect President Obama, you know what you're going to get. ...