Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
- The document was distributed to all department heads.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Bu dökümanların ne olduğunu biliyor musun?
- Do you know what these documents are?
Burada ki tek problem, bu dökümanların çevirecek birilerinin olmaması.
- The only problem here is that there isn't anybody to translate these documents.
İstediğin evrakları masana koydum.
- I put the documents you requested on your desk.
Evraka imzamı ekledim.
- I attached my signature to the document.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Lütfen belgeleri bu odadan çıkarma.
- Please don't take the documents out of this room.
Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
- President Lincoln wrote all five of these documents.
A ship should be documented according to the directions of law.
He documented each step of the process as he did it, which was good when the investigation occurred.
... document them, and bring the perpetrators to justice. ...