Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
- It took her a long time to choose a hat.
O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
- She had to choose her words carefully.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
- Thanks for the translation. But please choose another flag!
... Because you're going to lose otherwise, right? ...
... that they would otherwise not be able to afford. This is what I have done. It's what I look ...