to divide into separate parts or subdivision

listen to the pronunciation of to divide into separate parts or subdivision
الإنجليزية - التركية

تعريف to divide into separate parts or subdivision في الإنجليزية التركية القاموس.

branch
dal

O, meşe ağacından bazı dallar kesti. - He cut some branches off the oak tree.

Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi. - Patty was so short that she couldn't reach the branch.

branch
şube

O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü? - Where did he ever come up with the notion of opening a branch?

Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var. - The bank has branches in all parts of the country.

branch
(isim) dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf; branş; dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
branch
dallandırmak
branch
dağılmak
branch
dallara ayrılmak
branch
şube müdürlüğü

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
bölünmek
branch
bölümlere ayrılmak
branch
(ağaç) dallanmak
branch
{f} dallan
branch
ağaç dalı

Tom başını bir ağaç dalına çarptı. - Tom banged his head on a tree branch.

Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur. - A robin sits on a tree branch.

branch
dal,v.dallandır: n.dal
branch
{i} (nehre ait) kol
branch
{i} soy ağacındaki yer
branch
konu dışına çıkmak
branch
{i} çay
branch
{i} göbek
branch
{f} yayılmak
branch
elişi ile süslemek
الإنجليزية - الإنجليزية
branch
to divide into separate parts or subdivision

    الواصلة

    to di·vide in·to sep·a·rate parts or sub·di·vi·sion

    التركية النطق

    tı dîvayd întı seprıt pärts ır sʌbdîvîjın

    النطق

    /tə dəˈvīd əntə ˈseprət ˈpärts ər ˈsəbdəˌvəᴢʜən/ /tə dɪˈvaɪd ɪntə ˈsɛprət ˈpɑːrts ɜr ˈsʌbdɪˌvɪʒən/
المفضلات