to disclose or reveal

listen to the pronunciation of to disclose or reveal
الإنجليزية - التركية

تعريف to disclose or reveal في الإنجليزية التركية القاموس.

confess
itiraf etmek

Tom polise itiraf etmekten başka bir seçeneği olmadığını hissetti. - Tom felt he had no other choice than to confess to police.

Tom suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. - Tom has to confess his crime.

confess
{f} günah çıkarmak
confess
{f} söylemek

Yalan söylemek zorunda kaldığını itiraf etti. - He confessed he had to lie.

confess
{f} günah çıkartmak
confess
{f} kabullenmek
confess
itiraf et

Sanık niçin itiraf etti? - Why did the accused confess?

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

confess
günah çıkar/itiraf et
confess
teslim ederek
confess
şiir belli etmek
confess
doğrulamak teslim etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
confess
to disclose or reveal

    الواصلة

    to dis·close or re·veal

    التركية النطق

    tı dîsklōz ır rivil

    النطق

    /tə dəsˈklōz ər rēˈvēl/ /tə dɪsˈkloʊz ɜr riːˈviːl/
المفضلات