susamaktan kendimi alamıyorum
- I can't help being thirsty.
Biz sadece aç değiliz fakat aynı zamanda susuzluk da çekiyoruz.
- Not only were we hungry, but we were also suffering from thirst.
Favori susuzluk içkin nedir?
- What's your favorite thirst quencher?
Bugün seni görmeyi çok arzu ediyorum.
- I desire a lot to see you today.
Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.
- She managed to get what she desired easily.
Tom'un bazen diğer insanların güdülerini ve isteklerini anlama sorunu var.
- Tom sometimes has trouble understanding other people's motives and desires.
Jane çikolataya olan tutkusunu durdurmalıdır.
- Jane must stop giving way to her desire for chocolate.
Onun zengin olmak için bir tutkusu var.
- She has a desire to be wealthy.
Şehvet, sahiplenme arzusunu doğurur. Sahiplenme de öldürme güdüsünü.
- Lust awakens the desire to possess. And that awakens the intent to murder.
Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.
- She managed to get what she desired easily.
Bazılarımız geriye kalanlarımızın arzu ettikleri şey oldukları zaman hariç, hepimiz hiçbirimizin olamadığını olmaya çalışırız.
- All of us try to be what none of us couldn't be except when some of us were what the rest of us desired.
Susamış olduğum için su içiyorum.
- I'm drinking water because I'm thirsty.
Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.
- Some kinds of food make us thirsty.
Tom, bunu yapmak istemediğini söylüyor.
- Tom says he has no desire to do that.
Yaşlı olmanın bir avantajı gençken almayı göze alamadığın her şeyi artık istememendir.
- One advantage of being old is that you no longer desire all the things that you couldn't afford to buy when you were young.
Dilek memnuniyetsizlikten kaynaklanır. Bunu kontrol etmeye çalışın.
- Desire is a source of discontent. Try to control it.
Seri katil arzularının bir kölesiydi.
- The serial killer was a slave to his desires.
Herkes mutluluk arzular.
- Everybody desires happiness.
Tom Mary'ye içecek bir şey teklif etti ama o susamadığını söyledi.
- Tom offered Mary something to drink, but she said she wasn't thirsty.
Gerçek bir programcı yatmadan önce komodine iki bardak koyar: biri gece boyunca içmek için su dolu ve susamayacağı ihtimaline karşın diğeri boş.
- Before going to bed, a real programmer puts on the bedside table two glasses: one with water to drink during the night, and another empty, in case he won't be thirsty.
I thirst for knowledge and education will sate me.
You’re my heart’s desire.
I desire to speak with you.
... per minute is evidence of this great continuing desire to ...
... I think we at Google pretty clearly have a strong desire ...