to descend, as an estate or an heirloom, in the same family; to devolve

listen to the pronunciation of to descend, as an estate or an heirloom, in the same family; to devolve
الإنجليزية - التركية

تعريف to descend, as an estate or an heirloom, in the same family; to devolve في الإنجليزية التركية القاموس.

succeed
{f} başarmak

Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi. - Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.

O, babasının işini başarmak zorundadır. - He must succeed to his father's business.

succeed
{f} yerine geçmek
succeed
{f} sonra gelmek
succeed
{f} varisi olmak
succeed
(Kanun) halef olmak
succeed
-den sonra gelmek
succeed
başarıya imza atmak
succeed
başarı elde etmek
succeed
amaca ulaşmak
succeed
başarı kazanmak
succeed
yerini almak
succeed
başarıya ulaşmak
succeed
(in ile) başarmak
succeed
succeed izle/başar
succeed
{f} başarılı olmak, başarmak; in (bir şeyi yapmayı) başarmak, becermek: Did you succeed in getting it back? Onu geri almayı başardın mı?
succeed
takip etmek
succeed
muvaffak olmak
succeed
yerine geçmek veya oturmak
succeed
(fiil) başarıya ulaşmak, başarılı olmak, başarmak, yerine geçmek, varisi olmak, sonra gelmek
الإنجليزية - الإنجليزية
succeed
to descend, as an estate or an heirloom, in the same family; to devolve
المفضلات