Sunduğu hizmete artık ihtiyaç kalmadığını söyledim ona.
- I told him his services were no longer required.
Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.
- A trivial problem doesn't require long contemplation.
Anlayışını istemiyorum.
- I don't require your understanding.
Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.
- I am sorry, but I cannot meet your requirement.
Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor.
- It doesn't require you to be a polyglot.
Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
- Language acquisition requires creativity.
The government would like to require non-British fiances who wish to marry a British citizen to sit an English test.