to demand, to insist upon (having); to call for authoritatively

الإنجليزية - التركية

تعريف to demand, to insist upon (having); to call for authoritatively في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

require

{f} gerektirmek, icap ettirmek, istemek: work requiring patience sabır isteyen iş

require

{f} -e ihtiyacı olmak, -e gereksinimi olmak: We require

require

talep etmek

require

ihtiyaç

Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz. - A trivial problem doesn't require long contemplation.

Tom yardımımıza ihtiyaç duyuyor. - Tom requires our assistance.

require

icap

require

(fiil) istemek, gerektirmek, icap etmek, gerekmek, gerekli olmak, ihtiyacı olmak, eksik olmak, zorunlu tutmak

require

iste

İstediğin başka bir şey var mı? - Is there anything else you require?

Anlayışını istemiyorum. - I don't require your understanding.

require

gereksinimi olmak

require

gereksinmek

require

buyurmak

require

-e ihtiyacı olmak

require

gerektir

Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor. - It doesn't require you to be a polyglot.

Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir. - It requires a good taste to study art.

require

istemek

require

dilemek

require

rica etmek

require

{f} gerektirmek

require

{f} zorunlu tutmak

require

{f} gerekmek

require

{f} gerekli olmak

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to demand, to insist upon (having); to call for authoritatively في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

require

Regrettably, I have concluded, after considering the matter over Christmas , that I can no longer maintain the high standard of service I require of myself, meet the demands of office and cope with the pressures of public life, without my health deteriorating further.’.

الواصلة

to demand, to in·sist up·on (having); to call for au·tho·ri·ta·tive·ly