Sunduğu hizmete artık ihtiyaç kalmadığını söyledim ona.
- I told him his services were no longer required.
Tom yardımımıza ihtiyaç duyuyor.
- Tom requires our assistance.
Anlayışını istemiyorum.
- I don't require your understanding.
Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.
- I am sorry, but I cannot meet your requirement.
Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor.
- It doesn't require you to be a polyglot.
Bence, iyi tasarlanmış bir web sitesi yatay kaydırma gerektirmemeli.
- In my opinion, a well-designed website shouldn't require horizontal scrolling.