to delay movement or action until the arrival or occurence of; to await

listen to the pronunciation of to delay movement or action until the arrival or occurence of; to await
الإنجليزية - التركية

تعريف to delay movement or action until the arrival or occurence of; to await في الإنجليزية التركية القاموس.

wait
(İnşaat) beklemek

Bir bilet almak için en az bir saat beklemek zorunda kalırsın. - You'll have to wait not less than an hour to get a ticket.

Tüm yapabileceğin beklemektir. - All you can do is to wait.

wait
bekleyiş

Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor. - After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.

Uzun bir bekleyişten sonra içeri girdik. - We got in after a long wait.

wait
bekleme

Bekleme salonunda beş hasta vardı. - Five patients were in the waiting room.

Jim bizi beklemesinin bir sakıncası olmayacağını söyledi. - Jim said that he wouldn't mind waiting for us.

wait
wait on hizmetçilik yapmak
wait
dört gözle beklemek
wait
ziyaretine gitmek
wait
{f} kalmak

Burada kalmak ve bizimle beklemek istemediğinden emin misin? - Are you sure you don't want to stay here and wait with us?

Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim. - I would rather go on foot than stay here waiting for the bus.

wait
bekle

Burada beklememen gerekir. - You shouldn't wait here.

Carlos bir müddet bekledi. - Carlos waited a moment.

wait
{f} servis yapmak
wait
bağlı olmak
wait
{f} garsonluk yapmak
wait
(for) -i beklemek: I'm waiting for my friend. Arkadaşımı bekliyorum. Wait your turn. Sıranı bekle. Wait here. I'll be right back. Burada
wait
wait on one hand and foot birinin etrafmda dört dönmek
wait
wait for beklemek
wait
{f} 1. (for) -i beklemek: I'm waiting for my friend. Arkadaşımı bekliyorum. Wait your turn. Sıranı bekle. Wait here. I'll be right back. Burada
wait
bekleyin

Lütfen beni istasyonda bekleyin. - Please wait for me at the station.

Lütfen beş dakika bekleyin. - Please wait for five minutes.

wait
(fiil) beklemek, kalmak, bekletmek, servis yapmak, garsonluk yapmak
wait
(isim) bekleme, bekleyiş, pusu
الإنجليزية - الإنجليزية
wait
to delay movement or action until the arrival or occurence of; to await

    الواصلة

    to de·lay move·ment or ac·tion un·til the ar·ri·val or occurence of; to a·wait

    النطق

المفضلات