الإنجليزية - التركية
تعريف to decelerate; to slow down في الإنجليزية التركية القاموس.
- retard
- geciktirmek
- retard
- işi aksatmak
- retard
- (Tıp) uzun etkili
- retard
- rötar
Tom'a aldırmayın. O biraz rötarlı.
-Don't mind Tom. He's a little retarded.
- retard
- rötar verme
- retard
- yavaşlatma
- retard
- eğlemek
- retard
- {i} gecikme
Tom'a aldırmayın. O biraz gecikmeli.
-Don't mind Tom. He's a little retarded.
- retard
- yavaşlatmak
- retard
- {f} geciktir
Bazı alevlenmeyi geciktiriciler kanser ve hormonal bozulmalara neden olabilir.
-Some flame retardants can cause cancer and hormonal disruptions.
- retard
- aptal gibi davranışlar sergileyen, dengesiz, düşünce yetisi olmayan
- retard
- {f} frenlemek
- retard
- {f} hızını kesmek
- retard
- {f} sürüncemede bırakmak
- retard
- {f} alıkoymak
- retard
- (İnşaat) geciktirme
- retard
- {f} gelişimini önlemek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to decelerate; to slow down في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- retard
to decelerate; to slow down
الواصلة
to decelerate; to slow Downالنطق
Resimler
السابق
المفضلات