Buzdolabı yiyeceği çürümekten korur.
- The refrigerator preserves food from decay.
Tuz yiyeceği çürümekten korumak için yardımcı olur.
- Salt helps to preserve food from decay.
Dişçi çürük dişimi zorla çekti.
- The dentist pulled out my decayed tooth by force.
Ben çürük dişimi çektirdim.
- I got my decayed tooth pulled out.
Türbenin çürümesi kısmen asit yağmuru nedeniyledir.
- The decay of the shrine is due, in part, to acid rain.
Elma çürümeye başladı.
- The apple has begun to decay.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
İki büyük medeniyet yavaş yavaş bozuldu.
- Two great civilizations slowly fell into decay.
Yiyecek sıcak havada çabuk bozulur.
- Food decays quickly in hot weather.
Et sıcak havalarda hızla çürür.
- Meat decays quickly in warm weather.
Elma çürümeye başladı.
- The apple has begun to decay.
Leaves and grass will break down into compost faster if you keep them moist.