Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti.
- Republican leaders denied the charge.
Suçlamaları ispat edemediler.
- They could not prove their charges.
Cep telefonunu şarj etmeyi unutma.
- Don't forget to charge your cell phone.
Cep telefonumu şarj etmeliyim.
- I need to charge my cellphone.
Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım.
- I have to charge the battery of my car.
Güneş panelleri gün boyunca bataryaları şarj eder.
- The solar panels charge the batteries during the day.
Tom saldırı ve darp ile suçlandı.
- Tom has been charged with assault and battery.
Saldırı ve darptan suçlandı.
- He was charged with assault and battery.
Tom hâlâ resmî olarak görevde.
- Tom is still officially in charge.
Seni kim görevlendirdi?
- Who put you in charge?