to cry out

listen to the pronunciation of to cry out
الإنجليزية - التركية

تعريف to cry out في الإنجليزية التركية القاموس.

outcry
protesto

RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu. - The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.

outcry
{i} feryat
outcry
{i} (büyük çapta) protesto, yaygara
outcry
yaygara
outcry
velvele
outcry
haykırı
outcry
haykırma
cry out
haykırmak
cry out
bağır

Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum. - You don't have to cry out. I can hear you.

Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim. - I felt an impulse to cry out loud.

cry out
şikâyet etmek
outcry
halk protestosu
outcry
çığlık
cry out
çığlık atmak
cry out
sızlanmak , şikayet etmek
cry out
haykırmak , bağırmak , bağırarak söylemek
cry out
feryat etmek
cry out
(Fiili Deyim ) 1- haykırmak , bağırmak , bağırarak söylemek 2- sızlanmak , şikayet etmek
cry out
çağırmak
cry out
bağırmak

Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum. - You don't have to cry out. I can hear you.

Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim. - I felt an impulse to cry out loud.

cry out
davet etmek
outcry
{i} haykırış
outcry
{i} itiraz
outcry
başkasından daha çok bağırmak
outcry
daha sesli bağırmak
outcry
{i} bağırma
outcry
bağırarak başkasının sesini bastırmak
outcry
bağırış
الإنجليزية - الإنجليزية
outcry

I think any man who outcries against the power of the government in Germany soon ceases to cry at all, because he is crushed.

give cry
To shout in a loud voice, due to pain, or fear, or unhappiness

Just can't function no more.

If you cry out, you call out loudly because you are frightened, unhappy, or in pain. He was crying out in pain on the ground when the ambulance arrived Hart cried out as his head struck rock. see also cry 2
shout out so as to receive aid
utter aloud; often with surprise, horror, or joy; "`I won!' he exclaimed"; "`Help!' she cried"; "`I'm here,' the mother shouted when she saw her child looking lost"
to cry out
المفضلات