Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.
- It was exceptionally cold last summer, and the rice crop was the worst in 10 years.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Japonyanın temel ürünü pirinçtir.
- The main crop of Japan is rice.
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
- The rice crop is already in.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
- The government compensated the farmers for the damage to the crops.
Domates mahsülünün en iyilerini seçelim ve onları markete götürelim.
- Let's choose the best of the tomato crop and take them to the market.
Su baskını mahsülleri mahvetti.
- The flood ruined the crops.
Ekilebilir arazi mahsul yetiştirilebilen arazi demektir.
- Arable land is land that can be used to grow crops.
Bu yıl rekor bir mahsulümüz oldu.
- We had a record crop this year.
a crop of ideas.
... >>Lady Gaga: Here, you can have the riding crop. ...
... because if inevitably your crop fails, you have famine. ...