to cover (a distance); (of a projectile) to traverse (its range)

الإنجليزية - التركية

تعريف to cover (a distance); (of a projectile) to traverse (its range) في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

curry

{i} köri

Bu restorandaki köri pilavı lezzetli. - The curry rice at this restaurant is delicious.

Köri özel bir şey değildi. - The curry was nothing special.

curry

(Gıda) kari

curry

{f} köride pişir

curry

köride pişir(mek)

curry

{f} tabaklamak

curry

deriyi işleyip kullanılır hale getirmek

curry

{f} sopalamak

curry

{i} acılı hint yemeği

curry

{i} acılı hint baharatı

curry

yemek pişir

curry

{f} kaşağılamak

curry

etli yemek

curry

{f} kaşağılamak, tımar etmek

curry

yaltaklanarak birisinin gözüne girmeye çalışmak

curry

içinde et

curry

(fiil) köri ile pişirmek; kaşağılamak, tımar etmek, tabaklamak; sopalamak, dayak atmak

curry

bulunan acılı bir hint y

curry

yumurta

curry

{f} köri ile pişirmek

curry

{i} kaşağı

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to cover (a distance); (of a projectile) to traverse (its range) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

curry

All these shots shall curry or finish their ranges in times equal to each other.

الواصلة

to co·ver (a distance); (of a projectile) to trav·erse (its range)