to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate

listen to the pronunciation of to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate
الإنجليزية - التركية

تعريف to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate في الإنجليزية التركية القاموس.

number
{f} numaralamak
number
{f} saymak

Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar. - Some countries use ordinal numbers to count millennia, whereas others count them using cardinal numbers.

number
rakam

Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır. - Four is an unlucky number in Japan.

Macarların yedi rakamından nefret ettiği doğru mu? - Is it true that Hungarians hate the number seven?

number
sayı rakam
number
nüsha
number
toplam

Kafasından toplama yapabilecek kadar zeki değildir. - He's not smart enough to add numbers in his head.

Öğrencilerin toplam sayısı nedir? - What is the total number of students?

number
(toplamı) -e ulaşmak
number
say(mak)
number
sayı

2010 sayısında iki tane sıfır vardır. - There are two zeros in the number 2010.

20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır. - Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.

number
Rakam, sayı
number
{f} sayısını sınırlandırmak
number
{f} katmak
number
(Tekstil) numara, sayı rakam
number
sayı,v.say: n.sayı
number
He numbers eighty years
number
{i} tip
number
{f} sayı saymak
number
nicelik
number
{f} yaşında olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
number
to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate
المفضلات