Onun istifa etmesi için bir neden yok.
- There is no reason why he should resign.
Gitmiyorum.çünkü,diğer nedenler arasında,param yok.
- I am not going, because, among other reasons, I don't have money.
Söylediği gerekçeyi anlamak zor.
- The reason which he gave is hard to understand.
Gerekçelerini anlamam gerekiyor.
- I need to understand your reasons.
Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.
- I see no reason why I shouldn't put it into practice.
Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to find a reason to stay.