الإنجليزية - التركية
تعريف to contend in petulant altercation; to wrangle في الإنجليزية التركية القاموس.
- bicker
- {f} atışmak
Siz ikiniz atışmaktan vazgeçer misiniz?
-Would the two of you quit bickering?
- bicker
- didişmek
- bicker
- (incir çekirdeğini doldurmayacak kadar önemsiz konularda) tartışmak
- bicker
- {i} ağız dalaşı
- bicker
- {f} tartış
Tom ve Mary bütün gün tartışırlar.
-Tom and Mary bicker all day long.
- bicker
- {f} şırıldamak
- bicker
- titremek
- bicker
- {f} çekişmek
- bicker
- {f} titreşmek
- bicker
- münakaşa
- bicker
- {f} tartışmak
- bicker
- tartışma
- bicker
- çekişme
Bütün bu çekişmelere son verelim.
-Let's end all this bickering.
- bicker
- {f} pırıldamak
- bicker
- pırııdamak
- bicker
- didiş
- bicker
- münakaşa etmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to contend in petulant altercation; to wrangle في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bicker
to contend in petulant altercation; to wrangle
الواصلة
to con·tend in pe·tu·lant altercation; to wran·gleالنطق
Resimler
المفضلات