to consider as an instance or example

listen to the pronunciation of to consider as an instance or example
الإنجليزية - التركية

تعريف to consider as an instance or example في الإنجليزية التركية القاموس.

take
almak

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take up passengers.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take on passengers.

take
{f} götürmek

Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - I have to take these books back to the library.

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

Bu otobüs sizi müzeye götürecek. - This bus will take you to the museum.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Tom, kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaktır. - Tom is going to do whatever it takes to win.

Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. - I'll do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

New York'a geri dönmek için kırmızı-göz uçuşu yapmaktan başka seçeneğim yok. - I have no choice but to take the red-eye back to New York.

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
الإنجليزية - الإنجليزية
take

I've had a lot of problems recently. Take last Monday. The car broke down on the way to work. Then ...etc.

to consider as an instance or example

    الواصلة

    to con·sid·er as an in·stance or ex·am·ple

    التركية النطق

    tı kınsîdır äz ın înstıns ır îgzämpıl

    النطق

    /tə kənˈsədər ˈaz ən ˈənstəns ər əgˈzampəl/ /tə kənˈsɪdɜr ˈæz ən ˈɪnstəns ɜr ɪɡˈzæmpəl/
المفضلات