Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Kataloğumuzda bulunanlara göre lütfen siparişlerinizi sınırlayın.
- Please restrict your orders to what is in our catalog.
Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
- Entrance is restricted to those above 18.
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
Eski kısıtlamayı kaldırmaya karar verdiler.
- They decided to abolish the old restriction.
Sınırlayıcı uygulamalar sanayiler için zararlı olabilir.
- Restrictive practices can be damaging for industries.
If we restrict sine to , we can define its inverse.