Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to conceal; also, to intervene in the line of

listen to the pronunciation of to conceal; also, to intervene in the line of
الإنجليزية - التركية

تعريف to conceal; also, to intervene in the line of في الإنجليزية التركية القاموس.

mask
{f} maskelemek
mask
maske

O, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı. - He wore a mask so no one would recognize him.

Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz. - No one will recognize her in this mask.

mask
maske ile örtmek
mask
alalamak
mask
maskeleme

Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı. - Tom handed Mary the roll of masking tape.

Mary duygularını maskelemede iyi değildir. - Mary is not good at masking her emotions.

mask
{f} maskele

Tom maskeleme bandı rulosunu Mary'ye uzattı. - Tom handed Mary the roll of masking tape.

Kayak maskeleri takan iki kişi bankaya girdi. - Two men wearing ski masks entered the bank.

mask
saklamak
mask
{i} kamuflaj
mask
{f} gizlemek

Tom kimliğini gizlemek için bir maske takıyordu. - Tom was wearing a mask to conceal his identity.

mask
yüz k
mask
maskeleme,v.maskele: n.maske
mask
{i} maskeli kimse
mask
köpek veya tilki başı
mask
{i} alçı yüz kalıbı
mask
bir bataryayı veya askeri harekâtı düşman gözünden saklamak için yapılan çeşitli tertipler
mask
(Tıp) Alçı veya balmumundan yapılmış yüz kalıbı
الإنجليزية - الإنجليزية
mask