Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.
- Please put a cassette in the VCR and press the record button.
O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
- He has to have his blood pressure taken every day.
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
- Press this button to start the machine.
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
- The press is interested in his private life.
Kan basıncı sabitlenemez.
- The blood pressure can't be determined.
Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.
- The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
- The press is interested in his private life.
Kolun üstüne bastırınız.
- Press down on the lever.
Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
- She pressed her lips firmly together.
to press fruit for the purpose of extracting the juice.