Tom her sabah işe giderken demiryolu raylarını geçer.
- Tom crosses the railroad tracks every morning on his way to work.
Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.
- A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.
Demiryolu işçileri yarın greve gidiyorlar.
- The railroad workers are going on walkout tomorrow.
Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
- The new railway is not completed yet.
Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı.
- Tom had to support himself on the railing.
Sonra korkuluk yol verdi.
- Then the railing gave way.
Chief Joyi railed against the white man, whom he believed had deliberately sundered the Xhosa tribe, dividing brother from brother.