الإنجليزية - التركية
تعريف to compete in the track and field events of hurdles (e.g. high hurdles) في الإنجليزية التركية القاموس.
- hurdle
- {i} güçlük
- hurdle
- (isim) engel, sorun, güçlük, parmaklık, çit, yarış engeli
- hurdle
- çit
- hurdle
- engel
Sınava giren öğrencilerin en büyük engeli on dördüncü sorundu.
-The biggest hurdle for pupils writing the exam was question fourteen.
Ortaokul öğrencilerinin İngilizce öğrenirken karşılaştıkları en büyük engellerden biri de bağ zamirleridir.
-One of the greatest hurdles facing middle school students learning English is relative pronouns.
- hurdle
- engel atlamak
- hurdle
- etrafına parmaklık veya çit çevirmek
- hurdle
- {f} halletmek
- hurdle
- dallardarı sepet gibi örülmüş portatif parmaklık veya engel
- hurdle
- {i} yarış engeli
- hurdle
- (fiil) çit çekmek, engeli aşmak, üstesinden gelmek, halletmek, engelli koşu yapmak
- hurdle
- {f} çit çekmek
- hurdle
- engel,v.engeli aş: n.engel
- hurdle
- {i} yüksek engelli 110 metrelik koşu. low hurdles 1
- hurdle
- {i} (yarışlarda) engel, mania
- hurdle
- {f} engelli koşu yapmak
- hurdle
- {i} çoğ. engelli yarış: high hurdles
- hurdle
- yarışta engel atlamak
- hurdle
- {i} sorun
Sınava giren öğrencilerin en büyük engeli on dördüncü sorundu.
-The biggest hurdle for pupils writing the exam was question fourteen.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to compete in the track and field events of hurdles (e.g. high hurdles) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- hurdle
to compete in the track and field events of hurdles (e.g. high hurdles)
الواصلة
to com·pete in the track and field events of hurdles (e.g. high hurdles)Resimler
المفضلات