O, ona karışık sinyaller verdi. - She gave him mixed signals.
O, ona karışık sinyaller verdi.
She gave him mixed signals.
Bir sinyal olarak elimi kaldıracağım. - I'll raise my hand as a signal.
Bir sinyal olarak elimi kaldıracağım.
I'll raise my hand as a signal.
Tom'un dedesi kara muhabere subayıydı. - Tom's grandfather was a signal officer in the army.
Tom'un dedesi kara muhabere subayıydı.
Tom's grandfather was a signal officer in the army.