Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
O ciddi olarak çalışmaya başladı.
- He started to study in earnest.
Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
- I started working for this company last year.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Biz erken bir başlangıç yaptık.
- We got an early start.
Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
- Tom wishes he could make a fresh start.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Derhal başlamak zorunda kalacaksın.
- You'll have to start at once.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.
Onunla bir aile kurmak istedim.
- She wanted to start a family with him.