to comfort, cheer, revive

listen to the pronunciation of to comfort, cheer, revive
الإنجليزية - التركية

تعريف to comfort, cheer, revive في الإنجليزية التركية القاموس.

console
{f} avutmak
console
teselli etmek

Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım. - I had to console her on the telephone.

Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı. - When Luisa broke into tears, only her best friend approached to console her.

console
konsol

Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir. - If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.

Konsolda yanıp sönen bazı kırmızı ışıklar var. - There are some red lights blinking on the console.

console
{i} kumanda paneli

Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin. - Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.

console
(İnşaat) raf ayağı
console
(Arkeoloji,Mimarlık) çıkma desteği
console
avut

Taninna'yı avutamam. O kimseyle konuşmak istemiyor. - I cannot console Taninna. She doesn't want to talk to anyone.

console
(İnşaat) payanda, konsol
console
(isim) konsol, raf, masa; klavye, kumanda paneli
console
console mirror konsol aynası
console
destek
console
orgun tuşlarını havi kısım
console
{i} raf
console
console table konsol
console
avundurmak
console
(fiil) avutmak, teselli etmek, avunmak
console
balkonlann altına konulan süslü destek
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} console
to comfort, cheer, revive
المفضلات