Saçınız dökülmeye başlayacaktır.
- Your hair will start to fall out.
Sonbaharda Paris'e gidiyorum.
- I'm going to Paris in the fall.
Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.
- We moved to New York last fall.
Yapraklar ekimde düşmeye başlar.
- Leaves begin to fall in October.
O, bir düşmede yaralandı.
- She was injured in a fall.
Bay Jones ders esnasında uyuduğum için beni azarladı.
- Mr. Jones reprimanded me for falling asleep during class.
Anadili olarak konuşan kişi sayısı 10'dan aza düştüğünde bir dil ölü olarak kabul edilir.
- A language is considered dead when the number of native speakers falls to less than 10.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.
Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to come tomorrow.