to come to pass

listen to the pronunciation of to come to pass
الإنجليزية - التركية

تعريف to come to pass في الإنجليزية التركية القاموس.

eventuate
{f} sonuçlanmak
transpire
beden veya bitki gözeneklerinden dışarı çıkmak
transpire
terle
transpire
{f} 1. ortaya çıkmak, belli olmak: It later transpired that there was no bridge at all. Hiçbir köprünün olmadığı sonradan ortaya çıktı. 2
come to pass
meydana gelmek
come to pass
olmak
come to pass
vuku bulmak
eventuate
çıkmak
transpire
ortaya çıkmak
transpire
vuku bulmak
come to pass
gerçekleşmek
eventuate
{f} meydana gelmek
eventuate
{f} olmak
eventuate
{f} in ile sonuçlanmak, ile son bulmak
eventuate
neticelenmek
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

Evime gelmek için zahmet etmeyin. - Don't bother to come to my house.

transpire
{f} sızdırmak
transpire
{f} sızmak
transpire
(fiil) terlemek, kokusu çıkmak, sızmak, sızdırmak
transpire
meydana çıkmak
التركية - التركية

تعريف to come to pass في التركية التركية القاموس.

come to pass
Olmak, vukû bulmak
الإنجليزية - الإنجليزية
transpire
eventuate
come to pass
To happen; to occur

And Cain talked with Abel his brother: and it came to pass, when they were in the field, that Cain rose up against Abel his brother, and slew him.

come to pass
occur, happen, take place
to come to pass
المفضلات