to come to or reach a place, to gain

listen to the pronunciation of to come to or reach a place, to gain
الإنجليزية - التركية

تعريف to come to or reach a place, to gain في الإنجليزية التركية القاموس.

arrive
{f} varmak

Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum. - I want to arrive at Kennedy Airport early in the afternoon.

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

arrive
{f} ulaşmak

İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar! - Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!

arrive
{f} varmak; gelmek: When will we arrive? Ne zaman varacağız? Has the mail arrived? Posta geldi mi?
arrive
{f} gelmek

İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum. - I don't want to arrive all sweaty at work.

Erken gelmek için elimden geleni yapacağım. - I'll try my best to arrive early.

arrive
varış
arrive
gelen kimse
arrive
arrival geliş
arrive
{f} başarı kazanmak
arrive
dönmek
arrive
bir ereğe ulaşmak
arrive
doğmak
arrive
yetişmek
arrive
gelip çatmak
arrive
ulaş

Biz bekledik ama o ulaşamadı. - We waited but he failed to arrive.

Dün Tokyo'ya ulaştım. - Yesterday I arrived in Tokyo.

arrive
üstesinden gelmek
arrive
gelip dayanmak
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin? - Would you like to come to my parents' house?

الإنجليزية - الإنجليزية
{v} arrive
to come to or reach a place, to gain
المفضلات